Bir dönem çalıştığı bankadan bireysel kredi kullanan malulen emekli bir vatandaşımız bankaya olan borcunu ödeyemedi. Borcunu ödeyememesi üzerine banka emekli maaşına el koydu. Maaşına el konulan vatandaşımız ise hemen tüketici mahkemesine başvurdu ve mahkemeden emekli vatandaşımıza “Haklısın” kararı çıktı.
Bir dönem çalıştığı bankadan bireysel kredi kullanan malulen emekli bir vatandaşımız bankaya olan borcunu ödeyemedi. Borcunu ödeyememesi üzerine banka emekli maaşına el koydu. Maaşına el konulan vatandaşımız ise hemen tüketici mahkemesine başvurdu ve mahkemeden emekli vatandaşımıza “Haklısın” kararı çıktı.
Ancak hemen ardından Yargıtay’dan kötü haber geldi!
Mahkemede savunmasını yapan vatandaşımıza mahkemeden olumlu sonuç çıktı ancak dava işleminin tüketici kredisi olmadığı sebebiyle bu mahkemenin görevli olmadığı öne sürüldü. Davanın reddi istendi.
Mahkeme haklı bulmuştu ancak banka temyize gitti, bankanın tüketici kredisi ve kredi kartı alacağından dolayı davacı aleyhine herhangi bir haciz talep yazısı olmadan ve davacı borçlunun açık muvafakati bulunmadan emekli maaşına el konulmasını yasalarımıza aykırı buldu.
Yargıtay’da emsal karar verdi, dava dosyasını inceleyen Yargıtay 19.Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Vatandaş, bankadan kredi alırken yaptığı sözleşmelerde “EK Sözleşme” adı altında imzaladığı sözleşmenin alt kısımlarında “Maaşa bloke koyabilme” yetkisini bankaya devrettiği görüldü.
Buna istinaden bankanın uyguladığı, hukuksal bir zemin hazırlamıyor. Ancak vatan için gözünü kırpmadan malulen emekliliğe ayrılmış bu vatandaşımıza karşı bunun yapılması dikkatleri üzerine çekti. Malulen emekliliğe ayrılmış güvenlik görevlileri için de bu tür uygulamaların uygulanması halk içinde infial olabilecek nitetlikte.